Altın, ekseriyetle iktisatların yavaşlamaya başladığı vakitlerde insanların tasarruflarını yanaştırdığı bir inançlı limandır. Bilhassa enflasyonun yüksek olduğu devirlerde tasarruf sahiplerinin aklına ise tek bir soru geliyor. Bu tarihi yüksek fiyatlardan altın alınır mı?
ALTINDA FAİZ KORKUSU
Altında faiz dehşetiyle dördüncü haftalık kayıp yaşanırken, uzmanlar yüksek fiyatına karşın altına yatırım için yanlışsız bir vakit olduğuna işaret ediyor.
Amerika merkezli yatırım bankası Morgan Stanley’in Varlık İdare Departmanı’nda yönetici olan Christopher Baxter tarafından yayımlanan bir rapora nazaran, günümüzde yüksek fiyatlardan altın almak o kadar da büyük bir yanılgı olmayacak, hatta muhtemelen hakikat bir tercih olacaktır.
Baxter, yatırımcıların altını uzun vadeli bir yatırım aracı olarak düşündüğünü ve inançlı liman özelliğinin bilhassa ekonomik piyasalardaki sakinlik ve çalkantı periyotlarında öne çıktığını söz ederek, altın yatırımı için trenin şimdi kaçmadığını belirtiyor. Global Makro Stratejiler uzmanına nazaran altına yatırım yapmak için hala alan var ve birtakım temel konjonktürel durumlar devam ettiği sürece de bu değişmeyecek.
ZAYIF DOLAR, ALTIN İÇİN ALAN AÇIYOR
Bu durumlardan birincisi, ABD dolarının zayıflıyor olması. Baxter’e nazaran ekseriyetle ABD doları ile ons altın fiyatları aksi bir korelasyon içerisinde bulunuyor. Yani ABD doları paha kaybettikçe, altın fiyatları artıyor. Bu sebepten 2023’ün ikinci yarısında başka majör para üniteleri karşısında daha fazla daha bedel kaybetmesi beklenen dolar, altın fiyatlarını destekleyebilir.
FAİZ ORANLARI, FİYATLARI DESTEKLEYECEK
Baxter’e nazaran altının hala yanlışsız ve karlı bir yatırım aracı olduğuna dair ikinci gösterge ise faiz oranları. Faiz oranları düştüğünde çoklukla altın fiyatlarının artış gösterdiğine değinen Baxter, global olarak gelecekte gerileme gösteren faiz oranlarının, sıkı para siyasetini sonlandırması sebebiyle altın fiyatlarına takviye olabileceğini aktarıyor.
KÜRESEL MERKEZ BANKALARI, ALTINA ATAK EDİYOR
Üçüncü durum ise global merkez bankalarının süratle altın satın alıyor olması. 2022’de merkez bankalarının yaklaşık 1.136 tonla 1967’den bu yana görülen en yüksek altın talebini gerçekleştirdiklerini belirten Baxter, 2023’ün birinci çeyreğinde de bu talebin 228 ton ile devam ettiğinin altını çiziyor. Merkez bankalarının altına olan talebinin gevşemesi için bir gerçekçe olmadığını da söz eden Küresel Makro Stratejiler Uzmanı, bu talep için ise birkaç sebep olduğunu aktarıyor.
Öncelikle merkez bankalarının altına olan talebinin en büyük kaynaklarından birisi, yüksek enflasyon. Enflasyondan korunmak için sırf halkın değil, merkez bankalarının da altın satın aldığını aktaran raporda, talebe olumlu katkı yapan enflasyon ortamına dikkat çekiliyor.
Merkez bankalarının altın satın almasının bir öbür sebebi ise, dolar, Japon yeni, Euro ve İngiliz sterlini üzere para ünitelerinden merkez bankalarının uzaklaşmak istiyor olması. Bilhassa burada Çin’in Rusya ile öncülüğünü yaptığı bir kümenin, global olarak her ülkenin kendi para ünitesi ile ticaret yapması gerektiğini savunduğunu biliyoruz. Bütün bu münasebetler göz önüne alındığında Morgan Stanley, altın yatırımı için hala geç kalınmadığı görüşünü aktarıyor. Amerika merkezli yatırım bankasına nazaran, global olarak iktisatların evrildiği nokta, altın için fırsatlar yaratmaya devam ediyor.
ALTIN FAİZ DEHŞETİYLE DÖRDÜNCÜ HAFTALIK KAYBINI KAYDEDİYOR
Altındaki yükseliş ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışlarını devam ettireceği beklentisiyle sürüyor. Spot altın cuma günü yüzde 0,1 yükselişle 1912,75 dolar/ ons seviyesine yükseldi. Fakat haftanın tamamı için yüzde 0,3 düştü. ABD’deki altın vadelileri de cuma günü yüzde 0,2 yükselişle 1918,60 dolara kadar çıktı. Buna karşılık altının ons fiyatı 2022 sonundan bu yana dolar bazlı yüzde 6.16 oranında paha kazandı. Gram altın tarafına baktığımızda ise 1096 TL düzeyinden 2022 yılını tamamlayan altının gram fiyatı bugün itibariyle yüzde 47 paha artışıyla 1611.76 TL düzeylerine ulaşmış durumda.
Bundan sonrası için beklentilere baktığımızda ise hususun iki boyutu bulunuyor. Birincisi küresel bazda altın fiyatlarıyla ilgili bekleyişler. İkincisi ise dolar kurunda yaşanan yükselişin tesiriyle süratli yükselişler sergileyen gram altın tarafı. KCM baş piyasa analisti Tim Waterer, altın için, “ABD istihdam piyasasının hala dirençli ve sıkı olması, Fed’in gösterge faiz oranlarını daha da artıracağını güçlendiriyor. Şu anda her şey faiz oranlarıyla ilgili ve sonuncu oranın nerede olacağına dair varsayım oyunları yapılıyor. ABD’deki tahvil getirileri yüksek seviyede olduğu için altın şu an kısa vadede 1900 dolar seviyesinin üzerinde kalmakta zorlanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Fed Dallas Lideri Lorie Logan, hazirandaki toplantılarında bir faiz artışı olabileceğini söylemişti. Bu da Fed’in idare şurasında daha fazla faiz artışına gereksinim olduğunu düşünen isimler olduğu manasına geliyor. Tıpkı vakitte piyasada ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın Pekin ziyareti de yakından izleniyor. Çin geçtiğimiz günlerde germanyum ve galyum ihracatını kısıtlamıştı. Waterer hususla ilgili olarak, “Dünyanın en büyük iki iktisadı ortasındaki ticaret tansiyonları artarsa bu piyasalardaki risk iştahını baltalar. Bu da altına inançlı liman talebini artırır” dedi.
GRAM TARAFINDA TIPKI PERFORMANS BEKLENİYOR
Dövizin kıymet kazanması ve ons altının yeterli performansıyla birlikte gram altının birinci yarıda epeyce güzel bir performans sergilediğini belirten Vadeli Süreç ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, gram altının bu performansı yılın geri kalanında da korunmasını beklemenin hayli makul olabileceğini söyledi. Son devirde Fed’in bir ölçü şahinleşiyor olmasının ons altın fiyatlarında da geri çekilmeye yol açtığını ve dayanak düzeylerinin test edildiğini söyleyen Ergezen, değerli takviye düzeylerine kadar geri gelinerek 1.900 düzeyinin görüldüğünü aktardı. Bundan sonra düşüş marjlarının azaldığı, yükseliş marjlarının arttığı bir periyot olabileceğini belirten Ergezen, “Bir ölçü daha müspet ve o satış baskısının azaldığı bir ons altın görebiliriz lakin ben bir mühlet daha yatay bant içerisinde kalacağımızı düşünüyorum. Yani aşağıda 1.892-1.900 bandı, üstte 1.935 bandında bir mühlet bu düzeylerde dalgalanan bir ons altın göreceğiniz beklentisindeyim. Sonrasında ise ons altının faiz indirimlerinin konuşulmaya başlanacağı devri bekleyeceğini söyleyebiliriz. Ondan sonra ons altında satış baskısının azaldığı ve yavaş yavaş direnç düzeylerinin test edildiğini göreceğimiz bir piyasa olacak. Bu da eylül sonrası yılın son çeyreğinde daha müspet bir ons altın görme eğilimimiz yüksek” dedi.
