Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM’de Plan ve Bütçe Komitesi’ndeki ek bütçe görüşmelerinde muhalefet partilerinin milletvekillerinden gelen sorulara yanıt verdi.
Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki’nin “Türk Hava Yolları üzere kimi kuruluşların satılacağı argümanları yanlışsız mu?” sorusuna Yılmaz, “Öyle bir şey kelam konusu değil, dezenformasyon bahsettiğiniz. Ben de basında gördüm, o denli bir şey kelam konusu değil” karşılığını verdi.
“EK BÜTÇENİN GENEL ÇERÇEVESİ BURADA ÇİZİLİYOR”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ek bütçenin yasallığı ve hukuksal çerçevesi üzerinde oldukça konuşulduğunu söyledi. Yılmaz, “Anayasal pozisyonuyla ilgili birtakım değerlendirmeler yapıldı. Bu hususta şunu söz etmek isterim; Anayasa’da natürel ki ek bütçe kavram olarak yok. Yani söz kelime baktığınızda Anayasa’nın 161’inci unsurunda bu yok. Fakat işin içeriğine, ruhuna baktığınızda aslında bir çerçeve var. Ek bütçeyi temellendiren bir Anayasal çerçeve var. O da şu halde, 161 ‘inci unsurun bir kısmında şöyle bir söz var; ‘Cari yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile cari ve izleyen yılların bütçelerine mali yük getiren tekliflerde, öngörülen sarfiyatları karşılayabilecek mali kaynak gösterilmesi zorunludur’ diyor. Yani bir manada ek bütçenin genel çerçevesi de burada çizilmiş oluyor” dedi.
“BİRÇOK ÜLKEDE EK BÜTÇEYE BENZERİ ÇALIŞMALARIN YAPILDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Yılmaz, sonuç olarak ek bütçeyi yapanın da TBMM olduğunu söz ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hükumet teklifte bulunuyor. Fakat takdir meclisindir. Komitede ve genel heyette meclisimizin kararıdır. Hasebiyle bunun ben Meclisin bütçe hakkına da hiçbir halde bir halel getirmediğini düşünüyorum. Yalnızca son yıllarda ek bütçe yapan ülkelere örnek vermek gerekirse; Güney Kora yapmış. Japonya son yıllarda 2 kez ek bütçe yapmış. Almanya yapmış. Fransa yapmış. Avrupa Kurulu 66 milyar euroluk ek bir bütçe yapmış. Yaşadığımız kaideler, belirsizlikler, yeni oluşan bir ekip tesirlerle bir çok ülkede misal çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Biz de bu çerçevede hazırlamış durumdayız. Bizim yasal çerçevemiz ortada. Ek bütçe kadar gelir koymak durumundayız. Bunu koymadan ek bütçe yapamıyorsunuz. Münasebetiyle gelirlerimizi de aslında tırnak içinde ‘torba kanun’ diye söz edilen çeşitli kanunlarda değişiklik yapan kanun telifi içinde ortaya koymuş durumdayız. Oradaki gelir istikametli önlemlerle bütçe ortasında elbette bir tamamlayıcı münasebet olduğunu tabir edebilirim. Münasebetiyle bir taraftan gelirlerimizi artıyoruz bir taraftan da sarfiyatları karşılayacak gelirler oluşturma çabasını ortaya koyuyoruz ki bütçemizde bir disiplin devam edebilsin.”
“BİZ YATIRIMCILARA ‘GEÇİCİ GELİP SICAK PARA KAZANIN’ DEMİYORUZ”
Yılmaz, dış kaynağın değerli bir öge olduğunu belirterek, “Bütün ülkeler dünyada nitelikle insanları ve sermayeyi cezbetmeye çalışırlar. Biz de birebir çaba içindeyiz. Burada sıcak paradan bahsetmiyorum. Onun altını bilhassa çizmek isterim. Yalnızca faize, kısa vadeli getiriye gelen paradan bahsetmiyoruz. Proje bazlı, direkt sermaye yatırımı dediğimiz bu ülkede kalıcı bir grup üretime, istihdama, ihracata güç verecek projeleri elbette dilek ediyoruz. Ve bu tarafta çaba ediyoruz. Son periyotlarda yaptığımız ziyaretlerin özü de budur. Muhataplarımıza büyük oranda Türkiye’deki fırsatları anlatıyoruz. Özelikle yatırım fırsatlarını. Güçten savunma endüstrisine, sıhhat sanayilerinden öbür alanlara kadar ‘Gelin buraya uzun vadeli yatırım yapın’ diyoruz. Bizim söylediğimiz bu. ‘Geçici gelip sıcak para kazanın, yüksek faizlerle gelin’ demiyoruz. Yaptığımız şey Türkiye’nin yatırım fırsatlarını ortaya koymak ve sermaye gücü olan ülkeleri Türkiye’ye daha fazla yatırıma da davet etmek. Bu da kalkınmakta olan bir ülke olarak bizim en natürel hakkımızdır” diye konuştu.
“BU ZİYARETLERİN ÜLKEMİZE BİR KATKI GETİRECEĞİNE İNANIYORUM”
Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Birleşik Arap Emirlikleri ile Katar’a ziyaretler gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Perşembe günü, ben gidemeyeceğim doğrusu lakin Merkez Bankası liderimizle birlikte Sayın Şimşek Suudi Arabistan’a ziyaret yapacak. Daha sonra sayın cumhurbaşkanımız bu ülkelere daha üst seviye bir ziyaret gerçekleştirmiş olacak. Bizim yaptığımız sayın cumhurbaşkanımızın gitmesinden evvel, ziyaretlerinden evvel teknik olarak altyapıyı oluşturmak ve sonuç alıcı bir ziyaret olmasına katkıda bulunmak. Bunu da çaba âlâ yaptığımızı düşünüyorum. İnşallah bu ziyaretlerin somut sonuçlarını daima birlikte göreceğiz ve önemli manada ülkemize de bir katkı getireceğine ben gönülden inanıyorum” dedi.
“THY’NİN SATIŞI KELAM KONUSU DEĞİL”
Bunun üzerine Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki’nin ‘Yeni bir özelleştirme var mı bu görüşmelerde?’ sorusuna Yılmaz, “Bakın, ben açık söyledim, yüklü olarak direkt yabancı sermaye yatırımları, proje bazlı takviyeler. Burada özel bölümü de ihmal etmiyoruz. Özel dalın de talepleri varsa onları da bir sistematik içinde elbette karşı tarafa iletiyoruz. Gerisi kurumların kendi görüşmelerinde kendi somut işbirliklerine kalmış bir şey’ diye yanıt verdi.
Tiryaki’nin, ‘Türk Hava Yolları üzere birtakım kuruluşların satışından bahsediliyor da’ sözlerine Yılmaz, “Öyle bir şey kelam konusu değil, dezenformasyon bahsettiğiniz. Ben de basında gördüm, o denli bir şey kelam konusu değil” ifadelerini kullandı.
