Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı aktifliği Avrupa’da da geniş yankı uyandırdı. Aktiflikte konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihte meydana gelen savaşlarda elde edilen muvaffakiyetlerin altını çizdi. Ağustosun “zaferler ayı” olduğunu belirten Erdoğan, bu özel ayda Malazgirt’ten Belgrad’a, Mohaç’tan Kıbrıs’a kadar uzanan birçok başarılara imza atıldığını söyledi.
Frankfurt merkezli Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ), “Erdoğan, Atatürk’ün yerini istiyor” başlıklı görüş yazısında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına dikkati çekti.
Haberde, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümüne dair “ön fikir” verdiği belirtildi.
İKİ PANKART: BİRİ ERDOĞAN, BAŞKASI ATATÜRK
Zafer Bayramı kutlamaları sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde birebir büyüklükte iki pankartın olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Biri cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, oburu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı gösteriyordu.”
“CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNÜN HABERİCİSİ”
Erdoğan ile Atatürk ortasında benzetmenin yapıldığı tahlilde şu tabirlere yer verildi:
“Modern Türkiye’nin kuruluşundan 100 yıl sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün yerine geçmek istiyor. Zafer kutlaması, 29 Ekim’de Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümünün habercisi oldu.”
“AĞUSTOS ZAFERLER AYIDIR”
Erdoğan’ın konuşmasının birinci cümlesinin, Atatürk’ün Ağustos 1922’de önderlik ettiği taarruzun değerini perspektife oturttuğu kaydedilerek, “Cumhurbaşkanı, ‘ağustos zaferlerin ayıdır’ dedi.” tabiri kullanıldı.
İŞGAL KUVVETLERİ İMHA EDİLDİ
Erdoğan, kelam konusu programdaki konuşmasında, “26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği hamle buyruğuyla ordumuz Büyük Taarruz’u başlatmıştı.” diyerek şunları lisana getirmişti:
“Düşman çizgilerini birer birer dağıtan kahraman ordumuz, 30 Ağustos günü gerçekleşen Başkomutan Meydan Muharebesi’yle, Yunan işgal kuvvetlerinin kıymetli bir kısmını imha ederek, İzmir yolunu açmıştı. Büyük Taarruz’un başlamasından 15 gün sonra, kaçan düşmanın yakıp yıktığı İzmir semalarında Türk bayrakları dalgalanıyordu.”
