Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ), Kültür ve Turizm Bakanlığı, İtalya’dan Tuscia Üniversitesi, Japonya’dan Tsukuba ve Kanawaza Üniversiteleri iş birliğinde “Kapadokya Bölgesi Duvar Fotoğraflarının Korunması ve Araştırılmasına Dair Yapılan Çalışmalar” bahisli memleketler arası konferans düzenlendi.
Konferansta konuşan Japonya Tsukuba Üniversitesi Araştırma Kısmı Öğretim Vazifelisi Dr. Kaori Takahash, “Ortahisar Kızılçukur’da bulunan üzümlü kilisesinin içerisine ve etrafına çeşitli aygıtlar yerleştirdik. Bir yıl boyunca kilisenin bulunduğu tüf kayanın değişimlerini inceledik. Ayrıyeten vadi içinde iki adet kayaç yapı belirledik.” dedi.
“İNSAN KAYNAKLI TAHRİBAT HAYLİ YÜKSEK”
“Belirlediğimiz küçük kayaçların birisine laboratuvarda geliştirdiğimiz özel bir kollayıcı gereç uyguladık. İki kayaçları da bir yıl boyunca gözlemledik. Her iki kayaçlar da eşit hava ve doğal kaidelerde bulundu.” diyen Takahash, “Bu tüf kayaçların jeolojik ve jeomorfolojik problemlerini, boyama teknolojilerini ve insan kaynaklı meselelerini içeren bir durum haritası oluşturduk. Bu yaptığımız çalışma sonucunda Kapadokya’da insan kaynaklı tahribatın epey yüksek oranda olduğunun farkına vardık. Ayrıyeten duvar fotoğraflarının içeriği, pigmentlerindeki değişimi ve uygulandığı sıva tekniklerini inceledik. Aldığımız organik numuneler sayesinde yapılan fotoğrafların kayalara nasıl yapıştırıldığını tespit ettik.” sözlerini kullandı.
“ÇOK SAYIDA DUVAR RESMİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Konferansta konuşan İtalya Tuscia Üniversitesi Kültürel Miras Alanı Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Paola Pogliani ise, şu sözleri kullandı:
“Bugün burada birincisini yaptığımız konferansın her yıl sistemli olarak yapılması gerekiyor. Kapadokya’da bulunan duvar fotoğraflarının korunması konusunda ortak çalışmalar yapmalıyız. 4. yüzyıl ile 13. yüzyıl ortasında bölgede yapılmış çok sayıda duvar fotoğraflarının olduğunu biliyoruz. Ortaçağ fotoğraflarının incelenmesi ve korunması için çalışmalar yapmalıyız. Kapadokya 1985 yılında UNESCO tarafından muhafaza altına alınmış olsa da, bölgede yaşayan insanların ve bölgeye gelen turistlerin de bu mevzuda bilgilendirilmesi ve yapılan çalışmaların onlarla da paylaşılması gerekiyor. Kayadan oyma kiliselerin duvarda bulunan ve günümüze kadar ulaşan fotoğraflara değer biçilemez. Bu nedenle gruplarımız çeşitli uzmanlık alanlarını bir ortaya getirerek büyük bir titizlik ile çalışmaktadır.”
