Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
Değerli vekil arkadaşlarım, saygıdeğer konuklar, basınımızın kıymetli temsilcileri bu kutlu çatı altında yeni yasama yılına yüreklerimizin toplu vuruşu ile giriyoruz.
Hepinizi en kalbi hislerimle, hürmetle selamlıyorum.
1 Ekim’de başlayan yeni yasama yılının milletimize iyi olmasını diliyorum. Hepinize muvaffakiyetler diliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, ulusal gayret kahramanlarına, ebediyete intikal etmiş vekillere ve aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
“KİM KUŞKUYA DÜŞÜYORSA Bİ KARANLIK İÇİNDEDİR”
Gazi Meclis’imizi kim yok sayıyorsa, ismini anarken kim kuşkuya düşüyorsa bir karanlık içindedir. Ne cumhuriyetimizi anlamaları ne de meclisi hürmet ile anmaları mümkündür. Cumhuriyet’in temeli TBMM’de atılmıştır. Kurtuluş savaşında Türk milleti zulüm karşısında tek ses olmasını bildi. Şafağı sökmeyen, felaketlerin birbirini kovaladığı birçok yıllara göğüs gerilmişti. Vatanımız kundaklanmış, milletimiz kuşatılmıştı. Serv ile bugünkü Türkiye’nin dörtte birine sıkıştırılmış, kısıtlanmış vatan toprakları yağmalanmış, ulusal ordudan mahrum, sömürgeleşmiş kelamda ülke milletimize reva görülmüştü.
“HAİN EMELLER BARINAMAYACAK”
Küresel emperyalizmin içimize sızan maşaları bu gerçeği ikrar etmeleri boştur. Manda hasreti bunların umududur. Türkiye Cumhuriyeti’nin mazisi Meclis’in davetidir. Bu davet İstiklal davetidir. Bu davet ulusal birlik ve kardeşliğin davetidir. Gazi Meclis’in bu yasama yılında tarihi dönüm noktasına şahit olacağız. Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlayacağız. Fikri, vicdanı hür yüz yıllık geçmişi kucaklayan, önümüzdeki yüz yıla mühür vurmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti iftiharımızdır. Dosta da düşmana da göstereceğiz.
Türkiye bizim yeryüzü cennetimizdir. Türk vatanı kıyamete kadar helali hakkımızdır. Namusumuza emanettir. Hain emeller barınamayacaktır. Bizim delimiz de vardır, velimiz de vardır. O meczuplar millete, vatana meftundur. En delimiz bile satılmış kalemlerden çok daha akıllı çok daha adam oğlu adamdır.
“UFKUN ÖTESİNE ODAKLANACAĞIZ”
Devlet milleti ile Türkiye irademizi her kaide ve durumda koruma edeceğiz. Fitne ne kadar yaygın olsa da faziletli gönüllerin takviyesi ile karşımıza dikilen her müşkülü yeneceğiz. Tıpkı safta tıpkı davalarla ufkun ötesine odaklanacağız. Vatani vazifelerimizi inancımızın gücü ile yerine getirdik. Buna da devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde kronik meselelere neşter vurduk. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin umu olduğunu gösterdik. Gücümüze güç kattık. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu sürece demokrasi garanti altındadır. Türkiye’nin öncelikli sorunların tahlilinde her çabayı gösterecek Cumhur İttifakı olacaktır. Türkiye’nin ne geçmişte ne geleceğinde zillete yer yoktur. Terör örgütleri ile can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak olan yoktur. Dün ne dediysek tıpkı kanaatteyiz. Gevşek mizaca hiç sahip olmadık. Siyaseti mert bir halde yapmanın hedefinden sapma göstermedik. Bizi tanıyanlar tanır. Ağzımızdan çıkan her kelam bağlayıcıdır. Tutarlılık bizim için vazgeçilmezdir.
“ÜLKEMİZİ HİÇBİR ALÇAĞA ÇİĞNETTİRMEYECEĞİZ”
Devletin muzaffer, milletin müreffeh olması siyasetimizin ana çerçevesidir. Bugün dünyanın bir köşesinde tezahür eden sorun bir diğer köşede yankı bulmakta. Dünyada 800 milyon aç varken obeziteden kurtulmak için astronomik paraların harcanması çarpıklığı işaret etmektedir.
Sefa sürenlerle sefalette olanların temerküz etmesi dokunaklı tablonun derinleştiğini göstermekte. Terör saldırısı, etnik çatışmalar insan hayatının ne kadar ucuzladığının bir belirtisidir. İnsanlık huzursuzluğun pençesinde, gemisini kurtaran kaptan mantığının çekim merkezindedir. Demokrasi ve özgürlük ruhu sırf göz boyamaya yarayan hamaset düzenekleridir.
Mevcut dünyanın hali dağınık olsa da Türkiye içine kapanamaz. Etrafına sırtını dönemez. Son amacımız belirlidir. Ant olsun yolumuzdan dönmeyecek, davamızdan vazgeçmeyecek, Kızılelma’dan ödün vermeyeceğiz. Ülkemizi hiçbir alçağa çiğnettirmeyeceğiz. Ahlak varsa yıkım olmayacaktır. Bugün bakır arıyorsak yarın kesinlikle altına ulaşacağız.