Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Samsun’da katıldığı bir forumda orman yangınları ile gayretin değerine değinerek, “Ülke olarak ağustos sonuna kadar bir alarm durumundayız. Kabiliyetlerimiz, müdahale yetkinliğimiz gün geçtikçe düzgünleşti. Bugün prestijiyle biz birebir anda orta ve üst ölçekte belirli sayıda yangına çok süratli bir biçimde müdahale ediyoruz. Yeşil vatanı korumak yalnızca devletin değil bu vatanın evlatlarının birinci derece görevidir” dedi.
AGRICITIES 2. Global Tarım Forumu’nun açılışı Samsun’da Ömer Halisdemir Çok Emelli Salon’da gerçekleşti. Açılışta konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı global ısınmadan, Türkiye’nin farklı yerlerinde meydana gelen orman yangınlarıyla gayret ile ilgili değerli açıklamalarda bulundu.
“YANGIN ÇIKARABİLECEK HER TÜRLÜ AKSİYONDAN KAÇINALIM”
Orman yangınların davetiye çıkaran her türlü aksiyondan kaçınılması gerektiğini tabir eden Bakan İbrahim Yumaklı, “Yeni olağanların bize dayattığı, bizim de kesinlikle ahenk sağlayarak hatta kesinlikle onunda önüne geçmemiz gerektiği bir periyotta bu üzere birlikteliklerin tekrar çok büyük olduğunu söylemem gerekiyor. Ormanlarımız bizim yeşil vatanlarımızımdır. Sahiden bir ağacın 20’li yıllardan belirli bir olgunluğa geldiğini de düşünürsek şayet saatler içerisinde bu yılların heba olmasına sebep olacak davranışlardan kaçınmak gerekir. Lütfen ormanlarla alakalı ya da -sadece orman olmasına gerek yok- tarım yerleriyle ilgili yangın çıkarabilecek her türlü hareketten kaçınalım. Bu izmaritin bir orman kenarına atılması olabilir. Bu rastgele bir malzemenin orman ya da tarla kenarına atılması olabilir. Sonradan alev alacak olanlardan kaçınalım. Ülke olarak ağustos sonuna kadar bir alarm durumundayız. Çok şükür kabiliyetlerimiz, müdahale yetkinliğimiz gün geçtikçe güzelleşti. Bugün prestijiyle biz birebir anda orta ve üst ölçekte muhakkak sayıda yangına çok süratli bir formda müdahale ediyoruz. Bu kabiliyetimiz var. Bu kabiliyetimiz var diye de olmamasına karşı uğraştan geri durmamamız gerekiyor. Yeşil vatanı korumak yalnızca devletin değil bu vatanın evlatlarının birinci derece görevidir” diye konuştu.
“ÇİFTÇİLERİMİZE 841 MİLYAR LİRALIK ZİRAÎ DAYANAK ÖDEMESİ YAPILMIŞTIR”
Bakan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sadece ülkemize malumunuz bu yıl 50 milyona yakın turist gelmiştir. Bugünü konuşacak olursak Türkiye olarak bizler 85 milyon nüfusumuzu 50 milyon turistimizi ülkemize rastgele bir sebeple gelip geçen ve uğrayanda dahil olmak üzere çok önemli bir nüfusun besin muhtaçlığını karşılıyoruz. Bunun yanı sıra ilaveten 30 milyar dolarlık bir ihracat sayısına ulaşmış durumdayız. Hem besin arz güvenliğini sağlamamızı hem de ülke olarak bizim tarım kesimine bakışımız en azından belirli hususlarda artık fark oluşturmaya başladı. Bizler bakanlık olarak tarım bölümünün geliştirilmesi için rekabet gücünün artması için faal siyasetler oluşturmanın çabası içerisindeyiz. Biz değişkenlere yeni olağan ismini verdik. Yani yalnızca tek bir olayı rastgele bir bölümü tesirler olarak göremeyiz. Tarım kesimi için konuşacak olursak Covid-19’un yeni olağanın kıymetli ögelerinden bir tanesi olduğunu söyleyebilirim. Nüfus artışının yeni olağanın kıymetli ögelerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. Ülkeler ortası savaşların ya da farklı ülkelerdeki iç çatışmaların yeni olağan olduğunu söyleyebilirim. Doğal afetlerin yeni olağanın bir kesimi olarak söyleyebilirim. Yalnızca orman yangınları ile uğraşmıyoruz. Tıpkı vakitte ülkemizin kuzey tarafında tıpkı anda tıpkı günde bir sel felaketi ile meşgul olurken güneyimizde de orman yangında vardık. Bunlar bütün dünya için yeni olağan içerisine girdi. Global ısınma ve iklim değişikliğinin yalnızca bir jenerik cümle olmadığını hayat bize gelecekte gösterecektir. O yüzden bu yeni olağanların ülkelerin besin arz güvenliğini kıymetli ölçüde tehdit ettiğini farkına varılması gerekir. Devletler tarım bölümünü ulusal savunma endüstrisi kadar kıymetli görmektedir. Zira savunmanız ne kadar gelişirse gelişsin şayet insanların temel gereksinimlerini karşılayamazsanız o vakit öbür alanlarda güçlü olmanız çok da bir şey söz etmeyebilir. Türkiye olarak son 21 yılda tarım alanında çok kıymetli muvaffakiyetler elde ettik. Tarımla ilgili 15 kanun yürürlüğe girdi. Zira bölümünüzü yasal düzenlemeler ile birlikte güçlendirmeniz gerekmektedir. Çiftçilerimize gerçek sayıyla bugünkü sayıyla söylersek 841 milyar liralık ziraî dayanak ödemesi yapılmıştır. Yaklaşık bin 200 baraj ve gölet inşa edilerek 22 milyon dekar alan ilaveten sulamaya açılmıştır. Kırsal kalkınma alanında da yaklaşık 100 bin projeye 90 milyona yakın bir dayanak sağlanarak kırsal kalkınmada güçlenmesine hükümet olarak takviye vermiş olduk. Bu çalışmalarla birlikte 30 milyar dolarlık ek ihracatla birlikte Avrupa’nın en büyük ziraî gücü olurken dünyanın en büyük 10. tarım iktisadı olmayı başardık. Yeni normalleri düşündüğümüzde artık kesimi kesinlikle farklı yollarla ele almamız gerekir. Elbette bizim bu sebeple geçen yıldan başlattığımız yasal mevzuatla güçlendirmemiz gereken kimi konular vardı ve 5 Nisan’daki Resmi Gazete’de yayınlandı. Artık önümüzdeki devirde ülke olarak yeni olağanlara çok daha hazır hale gelmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yasal düzenlemedeki değerli başlıklar, ekilmeyen toprakların üretime kazandırılması formunda başlamaktadır. Ziraî üretim yapılan tüm alanların kayıt altına alınması, planlı üretime geçilmesi başka bir kıymetli başlıklar ortasındadır.”
“BİRÇOK MEYVE VE SEBZEDE BİRİNCİYİZ”
Forumda konuşan Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, “Samsunumuz kuzeyin tam bir üretim üssüdür. Bu manada bereketli topraklar üzerinde bulunuyoruz. Tarım üretime baktığımızda 3 tane büyük ovamız vardır. Bafra, Vezirköprü ve Çarşamba Ovalarımızda ülkemizin üretimine damga vuran üretim usulümüz vardır. Pek çok zerzevat ve meyve tipinde Türkiye’de birinciyiz. Çeltikte Türkiye’de ikinci, fındıkta ülkemizin üretiminin yüzde 17’sini karşılamak suretiyle ikinciyiz. Birkaç yıla kadar birinci sıraya geleceğimizi düşünüyoruz. Deniz balıkçılığında Türkiye’de birinciyiz. Yetiştirme balıkçılığında kıymetli bir noktadayız. Bunlara baktığımızda tarımda ne kadar değerli olduğumuz anlıyoruz. Ziraî endüstriyi asıl endüstriye kazandırma noktasında da çalışmalarımız devam ediyor. Besin organize sanayi bölgemiz büsbütün dolu durumdadır. Vezirköprü’de besi organize sanayi bölgemiz ve Terme’de süs bitkileri organize sanayi bölgesi çalışmalarımız şu anda son noktadadır. Bafra’da tarıma dayalı sera organize sanayi bölgemizin alt yapı yatırımı eylül prestiji ile bitecek” halinde konuştu.
“SAMSUN, ZİRAÎ MANADA ÇOK DEĞERLİ BİR BİRİKİME, ÇOK DEĞERLİ BİR SEKTÖREL GELİŞİME ÇOK SÜRATLİ BİR FORMDA YÜRÜYOR”
Samsun Büyükşehir Belediye Lideri Mustafa Demir, “Biz genelde üretim dediğimizde sanayi üretimi evet bunun çok kullanırız lakin asıl üretimi topraktan olan üretimin olduğunu da unutmamak lazımdır. Bu üretim olmadan öteki hiçbir üretimin işe yaramadığı günlere dünya gelebilir. Samsun, Türkiye’nin ikinci büyük ve çok çeşitli bir üretim havzasıdır. Sanayi eserleri üretim noktasında ziraî alanda değerli bir üretim havzasıdır. Kanatlı hayvan üretimi noktasında değerli bir merkezdir.
400 bine yaklaşan büyükbaş hayvancılıkla bir arada Türkiye’nin kıymetli bir üretim havzasıdır. Manda üretimi 20 binin üzerindedir. Manda sayısında Türkiye’de açık orta birinci sıradadır. Su eserlerinde çok kıymetli bir üretim merkezidir. Samsun ziraî manada çok değerli bir birikime, çok değerli bir sektörel gelişime çok süratli bir biçimde yürüyor” tabirlerini kullandı.
“KURAKLIĞA GÜÇLÜ YERLİ TOHUMLAR YAPMIŞ OLDUĞUMUZ ÜRETİMİN HASADINI GERÇEKLEŞTİRDİK”
Konuşma yapan Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, “Tarım şu anda dünyanın en kıymetli gündemidir. Tahıl koridorunun açık tutulması şu anda yalnızca bölgede değil tüm dünyada takip edilen bir gerçektir. Bilhassa Büyükşehir Maddesi’nden sonra belediyeler artık tarımın ayrılmaz bir kesimi haline geldiler. Benim kentim Konya 42 bin kilometrekare büyüklüğü ile daima tabir edildiği üzere Hollanda büyüklüğünde bir kenttir. İnsanımızın büyük bir kısmı tarımdan gelirini elde etmektedir. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak atıl yerlerin tarıma kazandırılması çerçevesinde suya, kuraklığa güçlü yerli tohumlar yapmış olduğumuz üretimin hasadını gerçekleştirdik. Bilhassa kırsalda vatandaşlarımızın gelirinin arttırılması, Çiftçi eğitimi, kooperatif eserlerini daha nitelikli hale getirerek pazarlanması ile ilgili belediyelerimiz çok ağır bir gayret sarf ediyorlar. Bu birlikte de hem deneyimlerimizi paylaşıyoruz hem üniversitelerimizde önemli bir eğitim imkanı oluşuyor. Kentlerimizde yaşayan vatandaşlarımızın refahının arttırılması, tarımın geliştirilmesi ile ilgili değerli bir fırsat oluşturacaktır. Türkiye’de iklim değişikliğinden en çok etkilenecek kent Konya’dır. Konya kuraklıkla gayret ederken, Karadeniz de ağır yağışlarla gayret ediyor. Ayrıyeten orman yangınları ile çaba ediliyor. Münasebetiyle iklim değişikliği de hepimizin gündemindedir” açıklamasında bulundu.
Foruma ayrıyeten Samsun AK Parti Milletvekilleri Mehmet Muş, Orhan Kırcalı, Ersan Aksu, Ordu Büyükşehir Belediye Lideri Hilmi Güler, Sakarya Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem Büyük, vilayet müdürleri, yurt dışından temsilciler ve ziraat odası liderleri katıldı.
Forum konuşmaların akabinde toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
