Nijer’deki darbeyi yapan Vatanı Muhafaza Ulusal Kurulu’nun (CNSP) Sözcüsü Amadou Abdramane, devlet televizyonundan yeni bir bildiri okudu.
Bildiride, Nijer’in Paris, Abuja, Lome ve Washington büyükelçilerinin vazifesine son verildiği duyuruldu.
Halka, casuslar ve yabancı ülkelerin ordularına karşı dikkatli olunması davetinde bulunulan bildiride, kuşkulu her türlü hareketin yetkililere ihbar edilmesi istendi.
CUNTADAN HÜCUM TEHDİDİ
Bildiride, Fransa ile imzalanan tüm askeri iş birlikleri ve protokollerin de feshedildiği kaydedildi.
Cunta, ECOWAS’a da yeni bir tehditte bulundu. Bildiride, “ECOWAS, Nijer’e askeri müdahalede bulunursa, dostlarımız (Gine, Mali, Burkina Faso) hariç üye ülkelerden birine ani bir taarruz düzenleriz.” tabiri kullanıldı.
CUNTAYA VERİLEN MÜHLET DARALIYOR
ECOWAS, 30 Temmuz’da, askeri cuntaya Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un hür kalması ve tekrar vazifesine dönmesi için bir hafta mühlet vermişti.
ECOWAS, bu mühlet zarfında taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale dahil her seçeneği değerlendireceklerini duyurmuştu.
Askeri müdahale ihtimali, Batı Afrika’daki öbür cunta hükümetlerinin yansısını çekmişti.
Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayımladıkları ortak bildiride Nijer’e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak manasına geldiği konusunda ECOWAS’ı uyarmıştı. Gine de cuntaya takviye açıklamasında bulunmuştu.
Diğer yandan Senegal, Fildişi Kıyısı, Benin ve Nijerya da üyesi oldukları ECOWAS’ın askeri müdahalesini destekleyeceklerini açıklamıştı.
CUMHURBAŞKANI BAZOUM YARDIM İSTEDİ
Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum, Washington Post gazetesi için “Ülkem atak altında ve ben de esir alındım” başlıklı bir makale kaleme aldı.
Nijer’in, demokrasiyi yıkmaya çalışan askeri cuntanın saldırısı altında olduğuna dikkati çeken Bazoum, kendisinin de keyfi biçimde esir alınan ve hapsedilen yüzlerce Nijerliden biri olduğunu yazdı.
Bazoum, “Bu darbe teşebbüsü Nijerliler için bir trajedi olsa da başarılı olması halinde sonlarımızın çok ötesinde yıkıcı sonuçlar doğuracak.” değerlendirmesinde bulunarak, ABD ve tüm memleketler arası toplumu, ülkesinde anayasal sistemin tekrar tesisine yardım etmeye çağırdı.
Cumhurbaşkanı Bazoum, darbecilerin, “Nijer’in terörle çabada başarısız olduğu ve ABD ile Avrupalı müttefiklerin ülkeye ziyan verdiği” iddiasını yalandı.
Nijer’in güvenlik durumunun, suçlanan müttefiklerle işbirlikleri sayesinde değerli ölçüde güzelleştiğine vurgu yapan Bazum, Nijer’in ulusal bütçesinin yüzde 40’nın dış yardımlara bağımlı olduğunu ve darbe başarılı olursa bu yardımların kesileceğini kaydetti.
Bazum, Nijer’in, son 15 yılın en inançlı devrini yaşadığını belirterek, ülkesinin, darbe hükümetlerinin idarede olduğu Burkina Faso ve Mali’den çok daha düzgün durumda olduğunu vurguladı.
Darbecilerin, güvenlik alanındaki tasaları gidermek yerine halkın onurunu ayaklar altına alarak Wagner üzere sabıkalı kümelerle çalıştığını söz eden Bazum, “Orta Sahel bölgesi, darbecilerin ve bölgedeki müttefiklerin açık daveti yüzünden Wagner vasıtasıyla Rusya tesirine girebilir.” uyarısında bulundu.
NİJER’DEKİ DARBE
Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker idareye el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Kumandanı General Abdurrahmane (Ömer) Tchiani, 28 Temmuz’da Vatanı Muhafaza Ulusal Kurulu (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükümetinin başına geçmişti.
BATI DÜNYASININ SAHEL’DEKİ EN DEĞERLİ MÜTTEFİKİ
Mali ve Burkina Faso’da arka arda yaşanan darbeler sonrası Batı’nın Sahel’deki en kıymetli müttefiki haline gelen Nijer’de, Fransa’nın 1500 ve ABD’nin de yaklaşık 1000 askeri bulunuyor.
ABD’nin şimdiye kadar inşa ettiği en büyük ve masraflı İnsansız Hava Aracı (İHA) üssü de Agadez kenti yakınlarında yer alıyor.
Fransa da ABD ve İtalya ile başşehir Niamey’deki bir askeri üssü kullanıyor.
