28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci çeşit seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen Sinan Oğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na “Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam istifa ederim” diyerek istifa davetinde bulundu. Oğan, 2028’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise aday olacağını açıkladı.
“KOLTUĞA YAPIŞIP KALINDIĞI VAKİT OLMUYOR, KILIÇDAROĞLU YERİNDE OLSAM İSTİFA EDERİM”
“Sayın Kılıçdaroğlu bu seçimi referandum olarak kıymetlendirdi. Şayet bu seçim referandumsa, referandumu kaybettiniz. O vakit istifa edin. CHP tabanının işidir bu lakin bu referandumsa bana kelam hakkı düşer ve istifa etmelidir. Kılıçdaroğlu bir epey yaşa sahip. CHP kesinlikle kazanacak yapıyı bulacaktır. Ancak koltuğa yapışıp kalındığı vakit olmuyor bunlar. Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam istifa ederim.”
“BEN CHP İLE YOL YÜRÜMEK ZORUNDA MIYIM?”
Bize niçin kızıyor beşerler? Ben CHP ile yol yürümek zorunda mıyım? Alanda çalışaydınız, hiç olmazsa Meclis çoğunluğunu kazanaydınız. Ankara Çankaya’ya birtakım şaibeli isimleri aday yapmışsınız. Sonra da diyorsunuz ki Sinan Oğan bize takviye ver. Yürümez ki bu sistem. Bu sistem işlemezdi, Türkiye büyük bir krize giderdi. Ben sorumluluk sahibi devlet adamıyım, Türkiye’yi bu türlü bir maceraya sürükleyemezdim. Ben dayanak versem Kılıçdaroğlu kazanabilirdi lakin bu belirli olmazdı. Siz tek başınıza girin, tahminen o vakit anca kazanırsınız. Benim eşime, çocuklarıma tehdit ve hakaret mailleri geldi. Bu linç kültürüyle hiçbir yere gidemezler. Evvel kendilerine çeki tertip versinler.
“BİZE SALDIRAN CHP KİTLESİ NORMALDEBİZE TEŞEKKÜR ETMESİ LAZIM”
Gazeteci tarafsız olmalıdır, Türk basınının trol başından kurtulması lazım. Yıllardır girdiği her seçimi kaybeden bir kitle var, hudutlu, moralsiz. Muharrem İnce’nin çekilmesinden sonra bir güruh bana saldırıp benim de çekilmemi sağlamaya çalıştı. Beni bir açıklama yaptım, “Benim oyuma gereksinim duyacaksınız, bu kadar saldırmayın, yarın lazım olur” dedim. Kim kalesine gol atmış oldu? Seçimlerin ikinci çeşide kalacağını bir tek biz öngördük. Yüzde 11-12 civarında bir oy bekliyorduk. Biz sandıkların hepsine sahip olamadık, o denli bir tertibimiz yoktu, sandıkta ne oldu bilmiyoruz. Bize saldıran kitlenin olağanda bize teşekkür etmesi lazım. Biz olmasaydık seçimler birinci cinste bitecekti. İkinci bahtı biz çıkardık. Bizim sayemizde sayın Kılıçdaroğlu ikinci bir bahtı yakaladı ve kullanamadı. Sevgili muhalif kitle, siz hıncınızı benden çıkarmayın, ben demokratik tercihimi kullandım. Biz gerçek manada istişarede bulunduk, Cumhur İttifakı’nı destekleyelim diyenler çoğunluktaydı, Millet İttifakı diyenler de vardı. Tarafsız kalalım diyenler oldu, ben buna çok sıcak bakmadım.
“ÜMİT ÖZDAĞ CUMHUR İTTİFAKI’NDAN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İSTEDİ”
Sayın Ümit Özdağ ile son dakikaya kadar tüm bu süreçleri konuştuk. Ümit Özdağ’a sürpriz değil, ben Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğimi söyledim. Özdağ da AK Parti ile görüşmek istedi, görüşmede kendisinin içişleri bakanlığı talebi oldu, karşılanmadığı için sayın Özdağ dayanak vermedi. Bana en son tarafsız kalacağını söylemişti. Biz ikinci çeşitte tarafsız kalacağız demedik.
“2028 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE ADAY OLACAĞIM”
Kimseye sır değil, şimdiden ilan ediyorum, 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayıyım. Bizi bugün eleştirenler yarın “haklısın” diyecektir. Ben MHP’den ihraç edildikten sonra hiçbir partiye gitmedim. O vakit AK Parti’den de CHP’den de teklif aldım. Her keresinde eleştirildim. “O partiye gideyim, bu partiye gideyim” stilinde bir siyaset ve hayat şeklim yok. Artık niçin o vakit Cumhur İttifakı’nı destekledin diyecekler. Tarafsız kalmak bir seçenek değil. Bu türlü bir ortamda ben gelecek planlaması yapıyorum, niçin tarafsız kalayım ki?
